Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum.
- I want a suit made of this material.
Etnik İran gıdalarında, sütten yapılan birçok ürün görebilirsiniz.
- In ethnic Iranian foods, you can see many products which are made of milk.
Bu masa tahtadan yapılmıştır.
- This table is made of wood.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Tereyağı kaymaktan yapılır.
- Butter is made from cream.
Tereyağı sütten yapılır.
- Butter is made from milk.
Tereyağı kaymaktan yapılır.
- Butter is made from cream.
O hepimiz için kahve yaptı.
- She made coffee for all of us.
Tom ve Mary, bununla ilgili ne yapacaklarından pek emin değildir.
- Tom and Mary aren't quite sure what to make of this.
Onunla ilgili ne yaparsın?
- What do you make of that?
Bu ürün Çin'de üretilmiştir.
- This product was made in China.
Tom öğrenim yapmak için Boston'a gitmeye karar verdi.
- Tom has made up his mind to go to Boston to study.
Tom ne yapmamızı beklediğini oldukça netleştirdi.
- Tom made it quite clear what he expected us to do.
... a compound made of potassium, nitrogen, and oxygen. ...
... are in fact made of 50-million-year-old seashells. ...