The shy disciple mumbled his answer.
- Utangaç mürit onun cevabını mırıldandı.
Tom mumbled something in French.
- Tom Fransızca bir şey mırıldandı.
Tom started mumbling.
- Tom mırıldanmaya başladı.
Tom was mumbling to himself.
- Tom kendi kendine mırıldanıyordu.
He was mumbling something.
- O bir şey mırıldanıyordu.
I love you, she murmured and closed her eyes.
- Seni seviyorum, diye mırıldandı ve gözlerini kapattı.
The shy boy murmured his name.
- Utangaç erkek çocuğu adını mırıldandı.
Tom muttered something under his breath.
- Tom alçak sesle bir şey mırıldanıyordu.
Tom is muttering something.
- Tom bir şey mırıldanıyor.