mühürleme

listen to the pronunciation of mühürleme
Türkçe - İngilizce
sealing
stamping
obturation
(Pisikoloji, Ruhbilim) imprinting
mühürlemek
{f} seal
mühürlemek
stamp with a seal
mühürle
{f} sealed

Make sure all the boxes are well sealed before they're delivered. - Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun.

After writing the letter, Tom put it in an envelope and sealed it. - Tom mektubu yazdıktan sonra onu bir zarfa koydu ve onu mühürledi.

mühürle
{f} sealing
mektup mühürleme mumu
letter sealing wax
mühürle
{f} seal

I want this room sealed. - Bu odanın mühürlenmesini istiyorum.

After writing the letter, Tom put it in an envelope and sealed it. - Tom mektubu yazdıktan sonra onu bir zarfa koydu ve onu mühürledi.

mühürle
handstamp
mühürlemek
set one's seal to
mühürlemek
obturate
mühürlemek
to put under seal; to stamp with a seal
mühürlemek
(for a public authority) to lock up and affix a seal to, seal up, padlock (a place)
mühürlemek
to seal, to stamp with a seal
mühürlemek
stamp
tereke mühürleme
(Kanun) sealing inheritance
yavru mühürleme
(Pisikoloji, Ruhbilim) filial imprinting
Türkçe - Türkçe
Mühürlemek işi
(Osmanlı Dönemi) TEMHİR
(Hukuk) TEMRİR
mühürlemek
Yasalara, ahlak veya sağlık kurallarına aykırı görülen iş veya eğlence yerlerinin çalışmasını durdurmak amacıyla, kapısının açılmasını engellemek için uygun yere mumu yapıştırıp üzerine mühür basmak, kapatmak
mühürlemek
Açılırsa, belli olsun diye bir şeyin üzerine yapıştırılan kırmızı muma mühür basmak
mühürlemek
Bir şeyin üzerine açıldığında belli olması için yetkili makamlarca yapıştırılan kırmızı muma mühür basmak
mühürlemek
Bir yazı, belge vb.nin doğruluğunu veya kabul ve onayını belirtmek amacı ile altına mühür koymak, mühür basmak
mühürleme