licensed individuals who are currently practicing in their respective field

listen to the pronunciation of licensed individuals who are currently practicing in their respective field
İngilizce - Türkçe

licensed individuals who are currently practicing in their respective field teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

active
{s} faal

Cumhuriyetçi Parti'de faaliyet gösterdi. - He became active in the Republican Party.

Fadıl, Facebook'ta faaldir. - Fadil is active on Facebook.

active
aktif

Ben, yeni görevinde aktif bir rol alacağından eminim. - I am sure you will take an active role in your new position.

O oldukça aktif bir kişidir. - He is rather an active person.

active
{s} hareketli

Borsa çok hareketlidir. - The stock market is very active.

active
eylemli
active
kıpırdak
active
eteği belinde
active
eyleyici
active
canlı
active
etkin, aktif
active
(Askeri) FAAL, AKTİF: Gözetlemede, tespit edilebilecek düzeyde enerji yayan hareket veya teçhizat için kullanılan bir sıfat
active
hareket kuvveti olan
active
{s} enerjik

Liisa aktif ve enerjik bir genç kadın. - Liisa is an active and energetic young woman.

active
{s} üretken
active
(sıfat) aktif, çalışan, faal, işleyen, canlı, etkin, hareketli, enerjik, kıvrak, çalışkan, etken, üretken
active
{s} dilb. etken
active
{s} kıvrak
active
{s} çalışkan
active
(Tıp) a) Tesirli, etkili, müessir, aktif. b) Radyoaktif
İngilizce - İngilizce
active
licensed individuals who are currently practicing in their respective field

    Heceleme

    li·censed individuals who are cur·rent·ly prac·tic·ing in their re·spec·tive field

    Türkçe nasıl söylenir

    laysınst îndıvîcıwılz hu ır kırıntli präktısîng în dher rispektîv fild

    Telaffuz

    /ˈlīsənst ˌəndəˈvəʤəwəlz ˈho͞o ər ˈkərəntlē ˈpraktəsəɴɢ ən ˈᴛʜer rēˈspektəv ˈfēld/ /ˈlaɪsənst ˌɪndəˈvɪʤəwəlz ˈhuː ɜr ˈkɜrəntliː ˈpræktəsɪŋ ɪn ˈðɛr riːˈspɛktɪv ˈfiːld/