Uranus'un kara, kaya parçaları şeklinde nesneleri içeren, onbir bilinen halkası vardır.
- Uranus has eleven known rings, which contain dark, boulder-sized particles.
Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur.
- The Siberian Railway is at once the longest and best known railway in the world.
Sony tüm dünyada tanınan bir markadır.
- Sony is a brand known around the world.
Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
- A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
O hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınmaktadır.
- She is well known both in Japan and in America.
Tanınmak istemiyorum.
- I don't want to be known.
San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür.
- San Francisco is known for its fog and its hills among other things.
O bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.
- She's well known as a singer.
O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir.
- A very well known wine is produced in that region.
Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
- The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir.
- His name is known to everyone in this town.
Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur.
- The Siberian Railway is at once the longest and best known railway in the world.
Manhattan New York'ta en iyi bilinen ilçedir.
- Manhattan is the best-known borough in New York.
Bu iyi bilinen bir gerçek.
- It's a well-known fact.
Örümceklerin böcek olmadıkları iyi bilinen bir gerçektir.
- It's a well-known fact that spiders aren't insects.
O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir.
- A very well known wine is produced in that region.
O çok iyi tanınmıştı.
- He was very well known.
Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
- A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
Sami iyi tanınan bir avukat tuttu.
- Sami hired a well known attorney.
I wouldn't make this known to anyone else, if I were you.
The decision was made known when it appeared on the evening news.
A common approach is for the server to accept messages at a well-known port.
... known? But I find more troubling than this, that ...
... in 2011, population is declining in more than 50 countries. Not well-known. ...