kira?

listen to the pronunciation of kira?
Türkçe - İngilizce
rent?
rent

I'd like to rent a car. - Bir araba kiralamak istiyorum.

I rent a room by the month. - Ben bir aylığına bir oda kiraladım.

hire

Tom wanted to hire a detective. - Tom bir dedektif kiralamak istedi.

Tom was killed by a hired assassin. - Tom kiralık bir katil tarafından öldürüldü.

renting, leasing, hiring; rent, hire
hiring

In addition to hiring me, he gave me a piece of advice. - Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.

renting

Tom is planning on renting a house on Park Street. - Tom Park Caddesinde bir ev kiralamayı planlıyor.

I was thinking of renting something in town. - Kasabada bir şey kiralamayı düşünüyordum.

lease

Didn't you sign a lease? - Bir kira sözleşmesi imzaladınız mı?

Didn't you sign a lease? - Bir kira sözleşmesi imzaladın mı?

rental

Tom is driving a rental car. - Tom kiralık bir araba kullanıyor.

The rental should be somewhat close to where I work. - Kiralık ev çalıştığım yere biraz yakın olmalı.

rentals
rent (money)
renting, Brit. letting (a house, apartment, office, etc.); renting, Brit. hiring (a car, boat, horse, machine, etc.); leasing; chartering (a boat, bus, plane, etc.)
İngilizce - İngilizce
A female given name of modern usage, variant of Kyra or directly borrowed from its Russian equivalent Кира (Kira) ; ultimately of Persian origin
of modern usage, variant of Kyra or directly borrowed from its Russian equivalent Кира (Kira) ; ultimately of Persian origin
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) ŞEBR
(Hukuk) İCAR
Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar: "Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye."- Ç. Altan
Kiralık ev
icar
Kiralık ev: "O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten bir tat, bin feryat, türlü sıkıntılara giriftar olmuş iken..."- H. Z. Uşaklıgil
Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar
Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para
Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para: "Kira ile aldım, zaten bu yüzden de geciktim ya!"- R. H. Karay