kendiliğinden

listen to the pronunciation of kendiliğinden
Türkçe - İngilizce
spontaneously

Tom's compost heap got so hot that it spontaneously combusted. - Tom'un gübre yığını o kadar çok ısındı ki o kendiliğinden yaktı.

automatically

It happens automatically. - Bu kendiliğinden olur.

automatically, spontaneously
of one's own accord
per se
of one's own accord; automatically; by oneself
by oneself
of oneself
(Latin) ipso facto
(Kanun) on its own motion
on by own
of one's own free will
automatic

It happens automatically. - Bu kendiliğinden olur.

spontaneous

Tom's compost heap got so hot that it spontaneously combusted. - Tom'un gübre yığını o kadar çok ısındı ki o kendiliğinden yaktı.

A spontaneous fire started in the hay. - Samanda kendiliğinden yangın başladı.

self-regulate
of its own accord
(Avrupa Birliği) on its own initiative
parthenogenesis
kendiliğinden olan
spontaneous
kendiliğinden anlaşılan
self-explanatory
kendiliğinden ateşleme
spontaneous ignition
kendiliğinden ateşleme
self-ignition
kendiliğinden açılmak
(kapı vb.) swing open
kendiliğinden fisyon
spontaneous fission
kendiliğinden hareket eden
motile
kendiliğinden hükümsüz
(Hukuk) automatically void
kendiliğinden iyonlaşma
autoionization
kendiliğinden kapanmak
fall to
kendiliğinden kurulan
(saat) self-winding
kendiliğinden mayalanan
(un) self raising
kendiliğinden olma
spontaneity
kendiliğinden olma
spontaneousness
kendiliğinden süreç
(Kimya) spontaneous process
kendiliğinden tutuşma
auto-ignition
kendiliğinden türeme/üreme biol
parthenogenesis
kendiliğinden yapmak
do smth. unasked
kendiliğinden yükseltgenme
self-oxidation
kendiliğinden, re'sen
(Hukuk) on its own initiative
halkın kendiliğinden uyduğu gelenek
The tradition of public self-compliance
Türkçe - Türkçe
Dış etkilerin zorlaması olmadan iç sebeplerle oluşan
Başka şeylerin etkisi olmaksızın kendi kendine ortaya çıkan, bizatihi
Dış etkilerin zorlaması olmadan, iç sebeplerle oluşan
Başka şeylerin etkisi olmaksızın, kendi kendine, bizatihi: "... birkaç dakika masa başında beklese kendiliğinden bir şeyler yazmaya başlarmış."- A.H.Tanpınar. İradesiz olarak gerçekleşen (hareket). İnsan eliyle ekilmeden yetişen, hudayinabit
İnsan eliyle ekilmeden yetişen, hudayînabit
İradesiz olarak gerçekleşen (hareket)
spontane
kendi kendine
(Osmanlı Dönemi) ZIMNÎ
tabiatıyla
kendiliğinden üreme
Her türlü bilimsel üreme olaylarının dışında, yoktan var olmayı anlatan bilim dışı kuram
kendiliğinden