kazak

İngilizce - Türkçe

kazak teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı: kazak; i., s., bak. Kazakh

Türkçe - Türkçe

kazak teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı: (Osmanlı Dönemi) Çarlık Rusyasında ayrıca bir sınıf teşkil eden sipahiye benzer süvari askeri; (Osmanlı Dönemi) Her kavmin askerliğe, akın ve çapula ayrılmış efradı; Güney Rusya'da yaşayan Slavlaşmış bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse; Kazaklara özgü olan, Kazaklarla ilgili olan; Rusya'da ve İran'da ayrı bir sınıf oluşturan atlı asker; Baştan geçirilerek giyilen, genellikle kollu, örme üst giysisi; Karısına söz geçirebilen, dediğini yaptırabilen erkek, kılıbık karşıtı; Cokeylerin giydiği, göz alıcı renklerde bir tür ceket; Kazakistan Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk soylu halk veya bu halktan olan kimse
Kazak çömelmesi: Bir bacak üzerinde çömelip dizi iyice bükerken, öteki bacağı önde tutma biçiminde yapılan bir güç alıştırması

İngilizce - İngilizce

kazak teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı: a Muslim who is a member of a Turkic people of western Asia (especially in Kazakstan); Rugs from central Caucasus, usually decorated with distinctive geometric designs; In origin, a tribal name, now a town, river and district in the extreme west of Azerbaijan, the Caucuses Kazak rugs are noted for their coarse, long-pile carpets with shiny wool and vigorous designs The weavers were Turkic nomads, now settled, who came to the region at the time of the great westward migration of Turks in the eleventh century; the Turkic language spoken by the Kazak people a Muslim who is a member of a Turkic people of western Asia (especially in Kazakstan); a landlocked republic south of Russia and northeast of the Caspian Sea; the original Turkic-speaking inhabitants were overrun by Mongols in the 13th century; an Asian soviet from 1936 to 1991; A large region in the south central part of the Caucasus famous for production of 19th century rugs Most Kazak rugs have large formats, bold colors with geometric designs Wefts are dyes red or pink and material for pile and foundation is wool Important types of Kazaks are: Borjalou, Karachov, Lori Pamback, Sevan Kazak, Star Kazak, Eagle Kazak and Shield Kazak; the Turkic language spoken by the Kazak people
kazak¨: a Muslim who is a member of a Turkic people of western Asia (especially in Kazakstan)
kazak¨: Rugs from central Caucasus, usually decorated with distinctive geometric designs
kazak¨: a landlocked republic south of Russia and northeast of the Caspian Sea; the original Turkic-speaking inhabitants were overrun by Mongols in the 13th century; an Asian soviet from 1936 to 1991
kazak¨: In origin, a tribal name, now a town, river and district in the extreme west of Azerbaijan, the Caucuses Kazak rugs are noted for their coarse, long-pile carpets with shiny wool and vigorous designs The weavers were Turkic nomads, now settled, who came to the region at the time of the great westward migration of Turks in the eleventh century
kazak¨: the Turkic language spoken by the Kazak people
kazak¨: A large region in the south central part of the Caucasus famous for production of 19th century rugs Most Kazak rugs have large formats, bold colors with geometric designs Wefts are dyes red or pink and material for pile and foundation is wool Important types of Kazaks are: Borjalou, Karachov, Lori Pamback, Sevan Kazak, Star Kazak, Eagle Kazak and Shield Kazak

Türkçe - İngilizce

kazak teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

pullover

This pullover does not cost much. It is very cheap. - Bu kazak fazla tutmaz. O çok ucuz.

Mary knitted Tom a pullover for his birthday. - Mary, doğum günü için Tom'a bir kazak ördü.

sweatshirt

The suspect was last seen wearing blue jeans and an orange sweatshirt. - Şüpheli en son mavi kot pantolon ve turuncu bir kazak giyerken görüldü.

jumper

The colder it got, the more I wanted a jumper. - Ne kadar çok soğuk olursa, o kadar çok bir kazak isterim.

cossach

pully

sweater

He wore a dark sweater. - O koyu renkli bir kazak giymişti.

Why are you wearing a sweater? - Neden bir kazak giyiyorsun?

woolly

masterful

Kazakh, pertaining to the Kazakh people or their language

(a) Kazakh, (a) Kazak

(a) Cossack

jersey

cossack

Where's a cossack, there's a glory. - Nerede bir Kazak, orada bir zafer var.

The Moon is cossacks' Sun. - Ay Kazakların Güneşidir.

kazakh

She doesn't know Kazakh language. - O Kazak dilini bilmiyor.

I will try to write in Kazakh myself. - Kendim Kazakça yazmaya çalışacağım.

kazak

kazakhstani

sweaters

All sweaters of this type are out of stock now. We'll order them from the main store in Tokyo. - Şu anda bu tür tüm kazaklar bitti. Onları Tokyo'daki ana mağazadan sipariş edeceğiz.

Magnificent sweaters are made from the wool of French sheep. - Muhteşem kazaklar, Fransız koyunlarının yününden yapılmış.

slipover

Kazak çömelmesi squatting