kampta

listen to the pronunciation of kampta
Türkçe - İngilizce
camp
To behave in a camp manner

Don't camp up your performance of Malvolio in Twelfth Night this time.

Theatrical; making exaggerated gestures
Intentionally tasteless or vulgar, self-parodying
{n} the place where troops lodge, order of tents or huts, troops in order of encampment
shelter for persons displaced by war or political oppression or for religious beliefs something that is considered amusing not because of its originality but because of its unoriginality; "the livingroom was pure camp"
An outdoor place acting as temporary accommodation in tents or other temporary structures
{i} temporary residence (often made of tents, etc.)
temporary lodgings in the country for travelers or vacationers; "level ground is best for parking and camp areas"
If a performer camps it up, they deliberately perform in an exaggerated and often amusing way. American football coach and promoter who developed many of the sport's basic rules. aide de camp Camp David Camp David Accords concentration camp Madeleine L'Engle Camp
{f} build a temporary residence; settle down, establish oneself; live in a temporary residence
To play the game called camp
A group of people with the same ideals or political leanings, strongly supported
Lytic factor named after Christie, Atkins, and Munch-Peterseon
effeminate (eg camp as a row of tents = gay)
To chat up a guy in the hopes of getting him into bed
To stay in an advantageous location in a first-person shooter game, for example, next to a power-up or to guard an area
are erected for shelter, as for an army or for lumbermen, etc
To troll for sexual partners
A base of a military group, not necessarily temporary
an exclusive circle of people with a common purpose
kamp
camp

Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her. - Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum.

I went camping with my family. - Ben ailemle birlikte kampa gittim.

kamp
camping

Tom decided that it would be fun to go camping with John and Mary. - Tom, John ve Mary ile kampa gitmenin eğlenceli olacağına karar verdi.

I went camping with my family. - Ben ailemle birlikte kampa gittim.

kamp
cage
kamp
camped out
kamp
camp site
kamp
encampments
kamp
camp; camping
kamp
summer camp (for children or youth)
kamp
hutment
kamp
training camp

With both mind and body in their best condition, let's look forward to the newcomers' training camp. - Onların en iyi durumdaki hem zeka hem de vücutları ile, yeni gelenlerin eğitim kampını dört gözle bekleyelim.

I ran away from the training camp. - Eğitim kampından kaçtım.

kamp
encampment
kamp
campground

There are three campgrounds in this area. - Bu alanda üç tane kamp yeri var.

Sami was at a fisherman's campground. - Sami bir balıkçının kamp yerindeydi.

kamp
encamp

One gypsy family with their caravan was encamped. - Bir çingene ailesi karavanlarıyla birlikte kamp yapıyordu.

Türkçe - Türkçe

kampta teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

KAMP
(Osmanlı Dönemi) Esirler karargâhı
KAMP
(Osmanlı Dönemi) Karargâh. Kırda asker, izci veya talebelerin kurdukları karargâh
kamp
Çadır veya baraka gibi eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri: "Beni öyle bir dinlenme kampına alsınlar ki, kapıdan girerken kimlik kartımla birlikte kişiliğimi de kapıda bırakayım."- H. Taner
kamp
Belli bir düşünce çevresinde birleşen topluluk: "Sırasında ayrı siyasi kamplarda birbirlerinin karşısına çıksalar da, düşman görmezler birbirlerini."- N. Cumalı
kamp
çadır, baraka gibi eğreti yapılardan oluşturulan konak yeri
kamp
Bu yerde konaklama
kamp
Kurum ve kuruluşlarda çalışanların dinlenmek, eğlenmek için gittikleri konaklama yeri
kamp
Belli bir düşünce çevresinde birleşen topluluk
kamp
Tutsakların veya siyasi sürgünlerin toplanıldığı yer
kamp
Çadır veya baraka gibi eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri
kampta