kamer

listen to the pronunciation of kamer
Türkçe - İngilizce
(isim) moon
moon ay
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Gökteki ay. Hilâl
(Osmanlı Dönemi) Ay ışığında uyumayıp uyanık durmak
(Hukuk) Ay
KAMER SURESİ
(Osmanlı Dönemi) Kur'an-ı Kerim'in 54. Suresinin ismi olup İktarabet Suresi de denir. Mekkîdir
Kamer 10
(Kuran) O da: "Ben yenildim, bana yardım et" diye Rabbine yalvarmıştı
Kamer 11
(Kuran) Biz de bunun üzerine gök kapıların boşanan sularla açtık
Kamer 12
(Kuran) Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık; her iki su, takdir edilen bir ölçüye göre birleşti
Kamer 15
(Kuran) And olsun ki Biz, o gemiyi bir ibret olarak bıraktık; öğüt alan yok mudur?
Kamer 16
(Kuran) Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
Kamer 17
(Kuran) And olsun ki Kuran'ı, öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
Kamer 18
(Kuran) Ad milleti peygamberini yalanlamıştı; Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
Kamer 21
(Kuran) Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
Kamer 22
(Kuran) And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur? *
Kamer 23
(Kuran) Semud milleti uyaran peygamberleri yalanladı
Kamer 26
(Kuran) Yarın, kimin pek yalancı ve şımarık olduğunu bileceklerdir
Kamer 27
(Kuran) Doğrusu, onları denemek üzere dişi deveyi gönderen Biziz. Salih'e şöyle demiştik: "Onları gözetle ve sabret
Kamer 28
(Kuran) Onlara, sıralarına göre suyun kendileriyle o deve aralarında pay edilmiş oluduğunu söyle
Kamer 29
(Kuran) Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını alarak deveyi kesti
Kamer 3
(Kuran) Yalanlarlar da kendi heveslerine uyarlar. Ama her işin karar kılacağı bir sonucu vardır
Kamer 30
(Kuran) Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
Kamer 31
(Kuran) Nitekim üzerlerine bir çığlık gönderdik de, ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular
Kamer 32
(Kuran) And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
Kamer 33
(Kuran) Lut milleti uyaran peygamberleri yalanladı
Kamer 36
(Kuran) Lut, and olsun ki, onları Bizim yakalamamızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları şüphe ile karşılıyarak dinlemediler
Kamer 37
(Kuran) And olsun ki, onlar Lut'un konukları olan melekleri elde etmeye kalkıştılar, bunun üzerine gözlerini kör ettik. "Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın" dedik
Kamer 38
(Kuran) And olsun ki, sabah erken, önü alınmaz bir azap başlarına geldi
Kamer 39
(Kuran) Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın dedik
Kamer 4
(Kuran) And olsun ki, onları bu hallerinden vazgeçirecek nice haberler gelmiştir
Kamer 40
(Kuran) And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur? *
Kamer 41
(Kuran) And olsun ki, Firavun erkanına uyaranlar geldi
Kamer 42
(Kuran) Mucizelerimizin hepsini yalanladılar. Bunun üzerine onları güç ve kuvvet sahibi olana yakışır bir şekilde yakaladık
Kamer 43
(Kuran) Ey Mekke putperestleri! Sizin inkarcılarınız bunlardan daha mı üstündür? Yoksa Kitablarda size bir kurtuluş belgesi mi var?
Kamer 44
(Kuran) Yoksa: "Biz öc alabilecek bir topluluğuz" mu diyorlar?
Kamer 45
(Kuran) Toplulukları dağıtılacak, yüzgeri edileceklerdir
Kamer 46
(Kuran) Kıyamet onların azap ile vadedildikleri gündür. O ne korkunç, ne acı bir gündür!
Kamer 47
(Kuran) Doğrusu suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler
Kamer 48
(Kuran) Ateşe yüzüstü sürüldükleri gün, onlara: "Cehennemin dokunan azabını tadın" denir
Kamer 49
(Kuran) Şüphesiz Biz her şeyi bir ölçüye göre yaratmışızdır
Kamer 5
(Kuran) Bu haberlerin herbirinde üstün hikmet vardır; ama uyarmalar fayda vermiyor
Kamer 50
(Kuran) Bizim buyruğumuz bir göz kırpması gibi anidir
Kamer 51
(Kuran) And olsun ki, benzerlerinizi yok etti, öğüt alan yok mudur?
Kamer 52
(Kuran) İnsanların yaptıkları her şey kitablarda kayıtlıdır
Kamer 53
(Kuran) Küçük ve büyük, hepsi satır satırdır
Kamer 6
(Kuran) Öyleyse onlardan yüz çevir; çağıran, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün
Kamer 9
(Kuran) Bu putperestlerden önce Nuh milleti de yalanlamış, kulumuzu yalanlayarak: "Delidir" demişlerdi, yolu kesilmişti
kamer balığı
Ay balığı
kamer