For all his protests, he was forced to have a bath.
For all x in A, x^2 is even.
Words fly, texts remain.
- Söz uçar, yazı kalır.
How many days will you remain in London?
- Londra'da ne kadar kalacaksın?
In my opinion, it's not a good idea.
- Bana kalırsa, bu iyi bir fikir değil.
We stayed overnight in Hakone.
- Bir geceliğine Hakone'de kaldık.
I want to stay here longer.
- Burada daha uzun kalmak istiyorum.
I'm now staying at my uncle's.
- Şu an amcamın evinde kalıyorum.
Kentaro is staying with his friend in Kyoto.
- Kentaro, arkadaşıyla Kyoto'da kalıyor.
The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.
- Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.
The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.
- Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.
For my part, I have no objection.
- Bana kalırsa benim itirazım yok.
For my part, I don't like this picture.
- Bana kalırsa; bu resmi beğenmedim.
He remains loyal to his principles.
- O, prensiplerine sadık kalıyor.
The problem remains to be solved.
- Sorun çözülmeden kalır.