kımıldatmak

listen to the pronunciation of kımıldatmak
Türkçe - İngilizce
move
stir
to move, to stir, to budge
budge
to move (something) slightly
wriggle
flutter
kımıldatma
departure
kımıldatma
wiggle
kımılda
{f} wiggle
kımılda
snap to it
kımılda
{f} move

We did not move for fear we should wake him up. - Onu uyandırma korkusuyla kımıldamadık.

There was a car accident and the traffic didn't move an inch. - Bir araba kazası vardı ve trafik bir inç kımıldamadı.

Türkçe - Türkçe
Yerinden biraz oynatmak, hafifçe hareketlendirmek
kımıldatma
Kımıldatmak işi
kımıldatmak