inhibited or restrained in one's words and actions

İngilizce - Türkçe

inhibited or restrained in one's words and actions teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

controlled

kontrol edilmiş

controlled

denetlenmiş

controlled

kontrollü

Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek. - The concrete layer of the nuclear reactor's shielding will be destroyed using controlled explosions.

Araba dijital kontrollü klima ile donatılmıştır. - The car is equipped with digitally controlled air conditioning.

controlled

denetimli

controlled

{f} kontrol et

Fadıl, bölgedeki uyuşturucu ticaretini kontrol etti. - Fadil controlled the drug trade in the area.

Tom Mary'ye vurmak istedi ama kendini kontrol etti. - Tom wanted to hit Mary, but he controlled himself.

İngilizce - İngilizce

inhibited or restrained in one's words and actions teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

controlled

İlgili Terimler

inhibited or restrained in ones words and actions

controlled

Türkçe nasıl söylenir

înhîbıtîd ır ristreynd în wʌnz wırdz ınd äkşınz

Telaffuz

/ənˈhəbətəd ər rēˈstrānd ən ˈwənz ˈwərdz ənd ˈaksʜənz/ /ɪnˈhɪbətɪd ɜr riːˈstreɪnd ɪn ˈwʌnz ˈwɜrdz ənd ˈækʃənz/