increasing for

listen to the pronunciation of increasing for
İngilizce - Türkçe

increasing for teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

increasing
{s} çoğalan
increasing
artan

Ken iş yerinde artan miktarda zaman harcıyor. - Ken spends an increasing amount of time at work.

Artan bir şekilde yardımına ihtiyacım var. - I increasingly need your help.

increasing
artırıcı
increasing
yükseltme
increasing
artağan
increasing
(Kimya) artma

O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. - It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.

Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır. - The number of Japanese going overseas has been increasing year by year.

increasing
{i} artış
increasing
{f} art

O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. - It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.

Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı. - Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.

increasing
artarak
increasing
{i} artırma

Ne yazık ki kavşaklardaki trafik sinyallerinin sayısını artırmak trafik kazalarının sayısın azaltmaya yardımcı olmadı. - Unfortunately, increasing the number of traffic signals at intersections didn't help decrease the number of traffic accidents.

increasing
(isim) artırma
increasing
(sıfat) çoğalan
increasing for

    Heceleme

    in·creas·ing for

    Türkçe nasıl söylenir

    înkrisîng fôr

    Telaffuz

    /ənˈkrēsəɴɢ ˈfôr/ /ɪnˈkriːsɪŋ ˈfɔːr/