They were needed in South America.
- Güney Amerika'da onlara ihtiyaç duyuldu.
She needed fuckin' words of love.
- O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu.
He has a beard, and therefore he doesn't need to shave.
- Sakalı var ve bu yüzden traş olmaya ihtiyaç duymaz.
I have so many things I don't need.
- İhtiyaç duymadığım pek çok şeyim var.
You won't be needing that where you're going.
- Gittiğin yerde buna ihtiyaç duymayacaksın.
She needed fuckin' words of love.
- O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu.
They were needed in South America.
- Güney Amerika'da onlara ihtiyaç duyuldu.