işaretlenmek

listen to the pronunciation of işaretlenmek
Türkçe - İngilizce
to be marked
işaretle
(Bilgisayar) check
işaretle
(Bilgisayar) flag
işaretle
{f} mark

The teacher is busy marking papers. - Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.

Mark the right answer. - Doğru cevabı işaretleyin.

işaretle
{f} marking

There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's. - Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.

The teacher is busy marking papers. - Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.

işaretle
{f} beacon
işaretle
{f} marked

We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags. - Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık.

I marked your birthday on my calendar. - Takvimimde doğum gününü işaretledim.

işaretle
scribe
işaretle
{f} tick
Türkçe - Türkçe
Bir şeye işaret konulmak
işaretlenme
İşaretlenmek işi
işaretlenmek