Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

having an assignable arithmetical or numerical value or meaning; not imaginary

listen to the pronunciation of having an assignable arithmetical or numerical value or meaning; not imaginary
İngilizce - Türkçe

having an assignable arithmetical or numerical value or meaning; not imaginary teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

real
{s} gerçek

Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum. - I really look forward to your visit in the near future.

Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor. - Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.

real
{s} hakiki

Sen hiç hakiki Macar tas kebabı yedin mi? Hayır ama gerçekten yemek istiyorum. - Have you ever had genuine Hungarian goulash? No, but I'd really like to.

Hakiki kadınların kıvrımları vardır. - Real women have curves.

real
{s} reel

Fiyat artışları reel ve nominal büyüme oranları arasındaki farkı açıklar. - Price increases explain the difference between the real and nominal growth rates.

x bir reel sayı olmak üzere, x² + kx - 3k > 0 eşitsizliğinde k sabitinin alabileceği değer aralığını bulunuz. - Determine the range of values of the constant k to which the quadratic inequality x² + kx - 3k > 0 holds for any real value of x.

real
{s} asıl

Buradaki asıl öncelik nedir? - What's the real priority here?

Okuyucular, röportajların asıl hedefidir. - The readers are the real target of interviews.

real
real property mülk
real
gerçekten çok

Sen Fransa'dayken seni gerçekten çok özlemiştim. - I really missed you when you were in France.

Tatoeba gerçekten çok dilli. Bütün diller birbirine bağlıdır. - Tatoeba is really multilingual. All the languages are interconnected.

real
the real thing esaslı şey
real
(isim) real [fin.]
real
mülk
real
{s} etkin
real
{s} sabit

x bir reel sayı olmak üzere, x² + kx - 3k > 0 eşitsizliğinde k sabitinin alabileceği değer aralığını bulunuz. - Determine the range of values of the constant k to which the quadratic inequality x² + kx - 3k > 0 holds for any real value of x.

real
has

Onun gerçekten hasta olup olmadığını merak ediyorum. - I wonder if he's really sick.

O, yeni pantolon askısı hakkında gerçekten hassas. - She's really touchy about her new braces.

real
sahici
real
real image gerçek gürüntü
real
{s} asıl: the real problem asıl sorun. his real aim onun asıl amacı
real
gerçekten

O gerçekten akıllı, değil mi? - She's really smart, isn't she?

Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor. - Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.

real
(zarf) gerçekten, sahiden, cidden
real
{s} aktif
İngilizce - İngilizce
real
having an assignable arithmetical or numerical value or meaning; not imaginary

    Heceleme

    ha·ving an as·sign·a·ble ar·ith·met·i·cal or nu·me·ri·cal val·ue or meaning; not im·ag·i·na·ry

    Telaffuz