grandam

listen to the pronunciation of grandam
İngilizce - Türkçe
yaşlı kadın
büyükanne
{i} nine
grandmother
{i} babaanne

Benim babaannem çay törenlerini seviyor. - My paternal grandmother enjoys tea ceremonies.

Babaannem uçabiliyor. - My grandmother is able to fly.

grandmother
{i} anneanne

Kız kardeşim anneanneme benzer. - My sister resembles my grandmother.

Haftada iki kez anneannemi ziyaret ederim. - I visit my grandmother twice a week.

grandmother
büyük anne

Büyük annem sağlıklı ve yalnız yaşıyor. - My grandmother is in sound health and lives alone.

O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti. - Young as she was, she devotedly attended on her sick grandmother.

grandmother
{i} büyükanne

Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de. - My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.

Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi. - My grandmother gave me more than I wanted.

grandmother
{i} nine

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor. - That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.

Bugün ninemin doğum günü. - Today's my grandmother's birthday.

İngilizce - İngilizce
grandam

    Heceleme

    gran·dam

    Telaffuz

    Etimoloji

    [ 'gran-"dam, -d&m ] (noun.) 13th century. From the French grand dame