güzîde

listen to the pronunciation of güzîde
Türkçe - İngilizce
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) (Güzin) f. Seçilmiş. İntihab edilmiş. Beğenilmi
güzide
Aydın, okumuş, seçkin (kimse)
güzide
Seçkin, seçilmiş, seçme
güzide
Aydın, okumuş, seçkin (kimse): "Bir milletin güzidesiyle halkı arasında bu derece tezat doğru mudur?"- O. S. Orhon
güzide
Seçkin, seçilmiş, seçme: "Selanik'in en varlıklı, en güzide ailelerinden sayılıyor."- A. İlhan
güzide sabri
Filme de aktarılan ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi, Yaban Gülü, Hicran Gecesi gibi romanlarıyla tanınmış kadın yazarımız
güzîde