gözlemlerim

listen to the pronunciation of gözlemlerim
Türkçe - İngilizce

gözlemlerim teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

gözlem
{i} observation

He has an acute sense of observation. - O güçlü bir gözlem duygusuna sahiptir.

Newton's law of gravity is a mathematical description of the way bodies are observed to attract one another, based on many scientific experiments and observations. - Newton'un yer çekimi kanunu organların birbirini çekme tarzıyla ilgili birçok bilimsel deney ve gözlemlere dayalı matematiksel bir anlatımdır.

gözlem
observer
gözlem
(Askeri) observation helicopter
gözlem
{i} observing

Waiting, observing, and keeping silent can avoid many wars. - Beklemek, gözlemek ve sessiz kalmak birçok savaşı önleyebilir.

Tom was observing the sky with his telescope when he discovered a mysterious new object. - Tom gizemli yeni bir nesne keşfettiğinde teleskobuyla gökyüzünü gözlemliyordu.

gözlem
sighting
gözlem
survey
gözlem
investigation

Am I under investigation now? - Şimdi gözlem altında mıyım?

gözlem
scopy
gözlem
(Nükleer Bilimler) observe

Tom likes to observe birds. - Tom kuşları gözlemlemeyi sever.

This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter. - Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.

gözlem
observations

Brahe made many observations of the stars. - Brahe yıldızlarla ilgili birçok gözlemler yaptı.

Clyde made very detailed drawings of his telescopic observations of Jupiter and Mars. - Clyde, Jüpiter ve Marsla ilgili teleskopik gözlemlerinin çok detaylı çizimlerini yaptı.

Türkçe - Türkçe

gözlemlerim teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Gözlem
rasat
Gözlem
observasyon
Gözlem
müşahede
gözlem
Bir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi
gözlem
İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede
gözlem
Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede
gözlem
Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem
gözlem
Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede: "Onun romanları düş gücüne değil, gözlem gücüne dayanır."- S. Birsel. İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede. Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem
gözlem
Bir gök cismini veya olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat