for play

İngilizce - Türkçe

for play teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

toy

{i} çocuk oyuncağı

Çocuk oyuncağı nasıl sökeceğini biliyor. - The boy knows how to disassemble the toy.

Çocuk oyuncağı istediği için çığlığı bastı. - The child threw a tantrum because he wanted the toy.

toy

oyuncak

O fabrika oyuncaklar yapar. - That factory makes toys.

Oyuncaklarını yatağın altına sakladı. - He hid his toys under the bed.

toy

{f} with

toy

{f} önemsememek

toy

oyuncak gibi ufak şey

toy

küçük

Çocuk, oyuncağı küçük kız kardeşinden aldı. - The boy has taken the toy away from his little sister.

O, bana küçük bir oyuncak aldı. - She got me a tiny toy.

toy

ufak

toy

eğlenmek

toy

{f} -i yarı ciddi bir şekilde düşünmek

toy

(sıfat) oyuncak

toy

{i} önemsiz şey

toy

{f} ile oynamak, -i elinde evirip çevirmek

toy

toy shop oyuncakçı dükkânı

toy

{f} oynamak

Oyuncaklarıyla oynamak istemiyor. - She doesn't want to play with her toys.

toy

oyna

Onun duyguları ile oyun oynama. - Don't toy with her affections.

Çocuklar oyuncakları ile oynarlar. - Children play with toys.

İngilizce - İngilizce

for play teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

{s} toy

Türkçe nasıl söylenir

fôr pley

Telaffuz

/ˈfôr ˈplā/ /ˈfɔːr ˈpleɪ/

Etimoloji

[ f&r, (')for, Southern a ] (preposition.) before 12th century. Middle English, from Old English; akin to Latin per through, prae before, pro before, for, ahead, Greek pro, Old English faran to go; more at FARE.

Videolar

... background music. And it's just so much easier to play your own instrument. ...

... come over and want to play against us in preseason games. ...