Siz beyefendiler beni izlemek ister misiniz?
- Would you gentlemen like to follow me?
Yapmanız gereken bütün şey beni izlemektir.
- All you have to do is follow me.
Trafik kurallarını takip etmek önemlidir.
- Following traffic rules is important.
Biz onu takip etmek zorunda değiliz.
- We don't have to follow her.
Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi.
- The social worker was asked to follow up the information about the Stevenson family.
Bir lider mi yoksa bir takipçi misiniz?
- Are you a leader or a follower?
Tom görünmeden Mary'yi izlemeyi oldukça kolay buldu.
- Tom found it fairly easy to follow Mary without being seen.
O, benim onu izlemem gerektiğinin işaretini verdi.
- He signaled that I should follow him.
Ben hukuku izleyeceğim.
- I will follow the law.
Her insan farklı bir yol izlesede, hedeflerimiz aynıdır.
- Although each person follows a different path, our destinations are the same.
Yapacağın tek şey onun tavsiyesini dinlemek.
- All that you have to do is to follow his advice.
O emirleri dinlemekten başka seçeneğim yok.
- I have no choice but to follow those orders.
Bütün üyeler bu kurallara uymak zorundadırlar.
- All members must follow these rules.
Her zaman kurallara uymak zorundayız.
- We always have to follow the rules.
Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz.
- Complete the following form to know who you could have been in a previous life.
Aşağıdaki soruları İngilizce olarak yanıtlayın.
- Answer the following questions in English.
Sorular sormayın. Sadece emirlere uyun.
- Don't ask questions. Just follow orders.
Lütfen okul kurallarına uyun.
- Please follow the school rules.
Buradan canlı çıkmak istiyorsan, beni izle.
- If you want to get out of here alive, follow me.
Follow these instructions to the letter.
Follow that car!.