Türkçe - İngilizce
fitilli teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- having a suppository
- having a wick
- having a fuse
- ribbed
- having a wick; corded; having a suppository; having a fuse
- with a piping
- corded
- having a wick, fitted with a wick
- (Terzi) piped, trimmed or finished with piping
- fuzed, fused, fitted with a fuse, having a fuse
- ribbed (velvet)
- fitilli kadife
- corduroy
Do you know the difference between twill and corduroy?
-Dimi ve fitilli kadife arasındaki farkı biliyor musunuz?
Tom often wears corduroys.
-Tom sık sık fitilli kadife pantolon giyer.
- fitilli kumaş
- rep
- fitilli dikmek
- quill
- fitilli döşemelik kumaş
- rep
- fitilli döşemelik kumaş
- reps
- fitilli ipek
- (Tekstil) twilled silk
- fitilli kadife
- cord
Tom often wears corduroys.
-Tom sık sık fitilli kadife pantolon giyer.
Do you know the difference between twill and corduroy?
-Dimi ve fitilli kadife arasındaki farkı biliyor musunuz?
- fitilli kadife
- (Teknik,Tekstil) cord velvet
- fitilli kadife giysi
- cord
- fitilli kadife kumaş
- (Tekstil) corduroy cloth
- fitilli kadife pantolon
- corduroys
Tom often wears corduroys.
-Tom sık sık fitilli kadife pantolon giyer.
- fitilli kadife pantolon
- cords
- fitilli kumaş
- twill
Did you know that denim is actually a type of twill fabric?
-Denimin aslında fitilli kumaş türü olduğunu biliyor muydunuz?
- fitilli kumaş
- whipcord
- fitilli kumaş
- corduroy
- fitilli kumaş
- reps
- fitilli kumaş dokumak
- twill
- fitilli kömür
- (Elektrik, Elektronik) cored carbon
- fitilli pantolon
- corduroys
- fitilli tüfek
- matchlock gun
- fitilli tüfek
- matchlock-gun
- fitilli yağdanlık
- wick feed oiler
- fitilli yağdanlık
- wick luricator
- fitilli yağdanlık
- wick lubricator
- fitilli çakmak
- (Avcılık) matchlock
- kadife (fitilli)
- corduroy
- eskiden kullanılmış bir çeşit fitilli tüfek
- corded a kind of rifle used in the past
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
fitilli teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- Fitili olan veya fitille ateşlenen
- Üzerinde dokuma doğrultusunda fitiller olan (kumaş)