fastidious and fussy; difficult to please; exacting, especially about details

İngilizce - Türkçe

fastidious and fussy; difficult to please; exacting, especially about details teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

finicky

güç beğenir

finicky

mızmız

finicky

huysuz

finicky

müşkülpesent

finicky

çok titiz

finicky

{s} kılı kırk yaran

Her şeyde kılı kırk yaran biri olduğu için, Meryem'in etrafta olması sinir bozucu. - Mary's unnerving to be around, because she's so finicky about everything.

finicky

{s} titiz

Tom, Mary'nin göründüğü kadar titiz görünmüyordu. - Tom didn't seem to be as finicky as Mary seemed to be.

Tom eskiden olduğu kadar titiz değil. - Tom isn't as finicky as he used to be.

finicky

{s} zor beğenen

İngilizce - İngilizce

fastidious and fussy; difficult to please; exacting, especially about details teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

finicky

The baby was finicky until her diaper was changed.

Heceleme

fas·tid·i·ous and fussy; dif·fi·cult to please; exacting, es·pe·cial·ly a·bout details