evil act; transgression; sin; bad actions

listen to the pronunciation of evil act; transgression; sin; bad actions
İngilizce - Türkçe

evil act; transgression; sin; bad actions teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wrongdoing
günah işleme
wrongdoing
kanuna ayıkırı uygulama
wrongdoing
günah
wrongdoing
suç

Aslında o haksızlıktan dolayı suçlu muydu? - Was he, in fact, guilty of wrongdoing?

wrongdoing
haksızlık etme
wrong doing
yapan yanlış
wrongdoing
{i} suç/günah işleme
wrongdoing
{i} haksızlık

Aslında o haksızlıktan dolayı suçlu muydu? - Was he, in fact, guilty of wrongdoing?

wrongdoing
{i} kabahat

O kabahati için cezalandırıldı. - He was disciplined for his wrongdoing.

wrongdoing
kötülük
İngilizce - İngilizce
{i} wrongdoing
{i} wrong doing
evil act; transgression; sin; bad actions