etkilenmiştir

listen to the pronunciation of etkilenmiştir
Türkçe - İngilizce
influenced by
etkile
affect

The problem affects the prestige of our school. - Sorun bizim okulun prestiji etkiler.

His speech deeply affected the audience. - Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.

etkile
{f} affecting
etkile
{f} obsessed
etkile
impress

I was deeply impressed by the scenery. - Manzaradan derinden etkilendim.

I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend. - Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.

etkile
{f} biased
etkile
{f} bias
etkile
stamp on
etkile
{f} affected

Worry affected his health. - Endişe onun sağlığını etkiledi.

Most living creatures in the sea are affected by pollution. - Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir.

etkile
stamp#on
etkile
stampon
etkile
prejudiced
etkile
(Biyoloji) influence

That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt. - O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.

I think that our living together has influenced your habits. - Sanırım birlikte yaşamamız alışkanlıklarını etkiledi.