essen! teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı
- yemek yemek
Bazı insanlar yemek yemek için yaşarlar. Bazı insanlar ise yaşamak için yerler.
-Manche Menschen leben, um zu essen. Andere hingegen essen, um zu leben.
- yiyerek
- yenilmeye uygun
- yiyen
- yemek yiyerek
- yediği
- yemek ye
Tom akşama Maria ile birlikte yemek yemeği düşünüyor.
-Tom hat vor, heute zusammen mit Maria zu Abend zu essen.
Sadece yemek yemeyi düşünüyorsun.
-Du denkst nur ans Essen.
- yedin
- çok yemek yemek
- [das] yemek
- (Gramer) ißt aß äße hat gegessen A yemek yemek (TEK NESNE ISTEYEN FIIL)
- s. 'esın yemek
- {'esın} s yemek
essen! teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- food
- gıda
Doğal gıdalardan çok işlenmiş gıdalar yiyoruz.
-We eat more processed food than natural food.
Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu.
-The bad harvest caused massive food shortages.
- food
- yiyecek
Bu yiyecek sağlıksız.
-This food is unhealthy.
Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi.
-Food and blankets were given to the refugees.
- food
- {i} besin
Besin yutulmadan önce çiğnemeli.
-Food should be chewed before being swallowed.
Patatesle iyi gidecek bazı lezzetli besinler nelerdir?
-What are some tasty foods that would go well with potatoes?
- food
- yemek
Japon yemeklerini sever misin?
-Do you like Japanese food?
Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.
-In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.
- food
- (Tıp) aliment
- food
- taam
- food
- nevale
- food
- manca
- food
- {i} yem
İtalyan yemeği lezzetliydi.
-The Italian food was delicious.
Japon yemeklerini sever misin?
-Do you like Japanese food?
- food
- {i} yiyecekler
Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi.
-Food and blankets were given to the refugees.
Yiyeceklerinizi iyi çiğnemelisiniz.
-You should chew your food well.
- food
- gıda maddesi
Soja proteinlerle dolu hayvanlar için bir gıda maddesidir.
-Soja is a food for animals that's full of proteins.
- food
- iaşe
İlgili Terimler
essen! teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- eat!
- meal
- flues
- food
- smoke stacks
- repasts
- repast (formal)
- chimney stalks
- factory chimneys
- meals
- smith's hearths
- hearths
- tucker
- to sup (old-fashioned)
- to dine
- eat in
- eat out
I want to eat out tonight.
-Ich möchte heute Abend auswärts essen.
Let's eat out for a change.
-Lasst uns zur Abwechslung auswärts essen gehen.
- eat at
- to nosh
essen! teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {i} city in western Germany
- City (pop., 2002 est.: city, 591,889; metro. area, 5,823,685), North Rhine-Westphalia state, western Germany. Located on the Ruhr River, it is the site of an extensive ironworks and steelworks. It was originally the seat of a convent (founded 852), whose 15th-century cathedral still stands. Essen became a city in the 10th century and was locally sovereign until 1802, when it passed to Prussia. The development of ironworks, steelworks, and coal mines stimulated growth in the 19th century. The city was largely destroyed in World War II, when it was targeted by the Allies as a centre of the German war industry. It has since been rebuilt with large, modern buildings, including concert halls, an economic research institute, and an art institute
- a city in western Germany; industrial center of the Ruhr
essen! teriminin Hollandaca Almanca sözlükte anlamı
- aschfahl