erzwungen

listen to the pronunciation of erzwungen
Almanca - Türkçe
(Mühendislik) zorla
İngilizce - Türkçe

erzwungen teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

constrained
{s} zoraki
compelled
mecbur

Oraya gitmeye mecbur edildim. - I was compelled to go there.

compelled
zorlanan
compelled
zorlanmış
constrained
zorlanmış
constrained
alışılmadık
constrained
(davranış/vb.) doğal olmayan
constrained
zorlamalı
constrained
{f} zorla
compelled
zorla(mak)
compelled
zorla

Savaş askerleri cepheye gitmeye zorladı. - War compelled soldiers to go to the front.

Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar. - Black people were compelled to work in cotton fields.

constrained
{s} rahatsız
constrained
{s} yapmacık
constrained
{f} kısıtla: adj.kısıtlı
constrained
zorunlu/garip
constrained
{s} sıkıntılı
constrained
{f} zorla: adj.alışılmadık
enforced
{s} mecburi