Bir kere hiç gibidir, iki kere onlarcasıdır.
- Einmal ist wie nichts, zweimal wie zehn.
Onun babası haftada iki kez orada yemek yer.
- Sein Vater isst dort zweimal die Woche.
Günde iki kez bu ilacı al.
- Nehmen Sie dieses Medikament zweimal täglich ein.
O iki kere düşünmezdi.
- He wouldn't have thought twice.
İki kere ölç, bir kere kes.
- Measure twice, cut once!
Benim iki katım kadar yaşlıdır.
- He is twice as old as I.
Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.
- This tunnel is twice as long as that one.
Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
- German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.
Komite ayda iki kez toplanır.
- The committee meets twice a month.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.
Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell Tom twice to do something.