zutiefst

listen to the pronunciation of zutiefst
German - Turkish
derinden
English - Turkish

Definition of zutiefst in English Turkish dictionary

deeply
içten

Ben onu herhangi başka adamdan daha içten seviyorum. - I love him more deeply than any other man.

Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım. - I deeply appreciate your advice and kindness.

profoundly
içten
profoundly
son derece
profoundly
içtenlikle
deeply
derinden

Manzaradan derinden etkilendim. - I was deeply impressed by the scenery.

Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı. - Being deeply thankful, he tried to express his thanks.

mortally
ölümcül

Tom ölümcül yaralıydı. - Tom was mortally wounded.

Tom ölümcül şekilde yaralandı. - Tom was mortally injured.

mortally
öldürücü biçimde
profoundly
derinden

Bu kitap beni derinden etkiledi. - This book profoundly impressed me.

Tom derinden içini çekti. - Tom sighed profoundly.

deeply
derin derin

Bob o konuyu derin derin düşündü. - Bob thought deeply about that matter.

Sadece bizim aramıza, o çok derin derin düşünmez. - Just between us, he doesn't think very deeply.

deeply
çok

Ondan çok etkilendim. - I was deeply moved by that.

Senin için çok üzülüyorum. - I feel for you deeply.

deeply
[adv] derinlere doğru
deeply
son derece

Tom son derece borçlu olduğunu kimsenin bilmesini istemiyordu. - Tom didn't want anyone to know that he was deeply in debt.

Tom sanat tarihi ile son derece ilgilenmeye başladı. - Tom became deeply interested in art history.

mortally
ölecek şekilde
mortally
çok fazla/ölümcül şekilde
mortally
dehşetle
mortally
ciddi