zilleri

listen to the pronunciation of zilleri
Turkish - English
ringers
plural of ringer
zil
bell

She was just about to take a bath when the bell rang. - Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi.

The bell rings at noon. - Zil öğle saatinde çalar.

zil
bell; gong; cymbal
zil
gong
zil
ring

The bell rings at noon. - Zil öğle saatinde çalar.

Just after putting away the dishes, Joan heard the doorbell ring. - Tam bulaşıkları kaldırdıktan sonra, Joan kapı zilinin çaldığını duydu.

zil
buzzer

Tom pressed the buzzer three times. - Tom üç defa zile bastı.

zil
cymbal
zil
handbell
zil
small bell attached to a device (e.g. the bell of an alarm clock)
zil
slang very hungry, famished, ravenous
zil
zill, finger cymbal (used like a castanet)
zil
doorbell; (electrically operated) bell; buzzer
zil
jingle (in the hoop of a tambourine)
zil
doorbell

Tom rang the doorbell. - Tom kapı zilini çaldı.

I heard the front doorbell ring. - Ön kapı zilinin çaldığını duydum.

Turkish - Turkish

Definition of zilleri in Turkish Turkish dictionary

Zil
(Osmanlı Dönemi) SANC
Zil
(Osmanlı Dönemi) ZENG
zil
Birbirine çarparak ses çıkartmak için parmaklara veya tefin kasnağındaki deliklere takılan metal kurs
zil
İşaret vermek, uyarmak, çağırmak için kullanılan ve bir çan ile bu çana vuran bir tokmaktan oluşan, elle veya başka düzenlerle işletilebilen araç, çıngırak
zil
Birbirine çarparak ses çıkartmak için parmaklara veya tefin kasnağındaki deliklere takılan metal kurs: "Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle / Her kalbi dolduran zile her sineden ole."- Y. K. Beyatlı
zil
Küçük çan
zilleri
Favorites