Turkish - English
Definition of zevk alır in Turkish English dictionary
- enjoyed
You would've enjoyed the movie we went to see.
-Görmeye gittiğimiz filmden zevk alırdın.
We would've enjoyed our trip if it hadn't been for the rain.
-Eğer yağmur olmasaydı biz bizim yolculuğumuzdan zevk alırdık.
- past of enjoy
- zevk al
- enjoy
Spend money and enjoy life!
-Para harca ve hayattan zevk al!
I enjoyed talking with you.
-Seninle konuşmaktan zevk aldım.
- zevk al
- rejoice in
- zevk al
- delight in
He took delight in talking with friends.
-O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.
- zevk al
- {f} relish
- zevk al
- bask in