Turkish - English
Definition of zaman geçmiş in Turkish English dictionary
- past of time
- geçmiş zaman
- Dilbilgisi - Past tense
- geçmiş zaman
- Old times
- -di'li geçmiş zaman
- past tense containing the morpheme -di
- -miş'li geçmiş zaman
- {g} the inferential past tense: Gelmiş. I gather that he's come
- belirli geçmiş zaman
- definite past tense
- belirsiz geçmiş zaman
- (Dilbilim) past indefinite
- belirsiz geçmiş zaman
- reported past tense
- belirsiz geçmiş zaman
- reported past
- geçmiş zaman
- lang syne
- geçmiş zaman
- preterite
Sometimes Tom uses the preterite incorrectly.
-Bazen Tom geçmiş zamanı yanlış kullanıyor.
- geçmiş zaman
- preterit
Sometimes Tom uses the preterite incorrectly.
-Bazen Tom geçmiş zamanı yanlış kullanıyor.
- geçmiş zaman
- past tense
- geçmiş zaman
- eld
- geçmiş zaman belirten
- preterite
- geçmiş zaman belirten
- preterit
- geçmiş zaman gram
- past tense
- geçmiş zaman ortacı gram
- past participle
- geçmiş zaman sıfat-fiili
- past participle
- geçmiş zaman yerine kullanılan geniş zaman
- historical present
- geçmiş zaman öneki
- (yunanca vb.) augment
- tamamlanmış geçmiş zaman
- perfect tense
- önceki geçmiş zaman
- pluperfect
- önceki geçmiş zaman
- pluperfect tense
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of zaman geçmiş in Turkish Turkish dictionary
- geçmiş zaman
- Fiilin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunduğu zamandan önceye ait olması. Türkçede bu zaman belirli geçmiş ve belirsiz geçmiş olarak iki türlüdür: Ali geldi, Ahmet bu havada İstanbul 'a gidip gelmiş gibi
- geçmiş zaman görünümü
- Gelmiş olmak, gitmiş olmak, vermiş bulunmak gibi
- geçmiş zaman sıfat-fiili
- Geçmiş zaman kavramı veren ve isim, sıfat gibi kullanılan sıfat-fiil. Türkçede bu sıfat-fiil -dik veya -miş ekleriyle kurulur. Bildiklerinizi anlatın. Tanıdık adam. Geçmişi saygıyla anıyoruz cümlelerindeki bildik, tanıdık, geçmiş birer geçmiş zaman sıfat-fiilidir
Related Terms
zaman geçmiş
Hyphenation
za·man geç·mişPronunciation
Resimler
History
Favorites