The player contributed to the victory.
- Oyuncu zafere katkıda bulundu.
We disputed the victory to the end.
- Zaferi sonuna kadar tartıştık.
Our team came home in triumph.
- Takımımız yurda zaferle döndü.
She triumphed against all odds.
- O her şeye rağmen zafer kazandı.
American generals believed they could win an easy victory.
- Amerikalı generaller kolay bir zafer kazanabileceklerine inanıyorlardı.
If the loser smiled the winner will lose the thrill of victory.
- Kaybeden gülümserse kazanan zaferin heyecanını kaybeder.