Turkish - English
Definition of yuvarlaklik in Turkish English dictionary
- yuvarlaklık
- globosity
- yuvarlaklık
- roundness
- yuvarlaklık
- rotundity
- yuvarlaklık
- roundness; circularness; sphericalness
- yuvarlaklık
- sphericity
- yuvarlaklık
- circularity
- yuvarlaklık
- roundedness
- yuvarlaklık
- rondure
- yuvarlak
- round
Julian wears round glasses like John Lennon's.
-Julian, John Lennon'unki gibi yuvarlak gözlük takıyor.
The earth is round, not flat.
-Dünya yuvarlaktır, düz değil.
- yuvarlak
- sphere
- yuvarlak
- (Tıp) global
- yuvarlak
- {s} circular
- yuvarlak
- {s} annular
- yuvarlak
- full
- yuvarlak
- globular
- yuvarlak
- spherical
- yuvarlak
- roundly
- yuvarlak
- domed
- yuvarlak
- (Dilbilim) rounded
- yuvarlak
- gyrate
- yuvarlak
- aspherical
- yuvarlak
- aspheric
- yuvarlak
- ball
The soccer ball is round.
-Futbol topu yuvarlaktır.
The ball is round, and the game lasts 90 minutes.
-Top yuvarlaktır ve maç 90 dakika sürer.
- yuvarlak
- orbicular
- yuvarlak
- knobbly
- yuvarlak
- to round
- yuvarlak
- round, circular
- yuvarlak
- sphere, spherical object; ball
- yuvarlak
- rotund
- yuvarlak
- conglobate
- yuvarlak
- circle
Tom circled three names on the list.
-Tom listeden üç ismi yuvarlak içine aldı.
- yuvarlak
- rotundate
- yuvarlak
- round, spherical, globular
- yuvarlak
- round, circular, spherical, globular; globe, sphere; ball
- yuvarlak
- cylinder (of a printing press)
- yuvarlak
- roundel
- yuvarlak
- bulbous
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yuvarlaklik in Turkish Turkish dictionary
- yuvarlaklık
- Yuvarlak olma durumu
- Yuvarlaklık
- (Osmanlı Dönemi) MÜDEVVERİYYET
- Yuvarlak
- değirmi
- Yuvarlak
- (Osmanlı Dönemi) MUTAHHEM
- Yuvarlak
- müdevver
- yuvarlak
- Top veya küre biçiminde olan, müdevver
- yuvarlak
- Top veya küre biçiminde olan, toparlak şey, küre
Related Terms
yuvarlaklik
Hyphenation
yu·var·lak·lıkPronunciation
Resimler
History
Favorites