Turkish - English
Definition of yumurtlama in Turkish English dictionary
- Ovulation
- (Biology) Spawning
- Laying
- spawning
- (Arılık) oviposition
- egg laying
- yumurtlama borusu
- ovipositor
- yumurtlamak
- {i} lay
- yumurtlamak
- invent
- yumurtlamak
- blurt something out
- yumurtla
- ovulate
- yumurtlamak
- ovulate
- yumurtla
- spawning
- geç yumurtlama
- (Denizbilim) late spawning
- yumurtlamak
- to lay eggs; to spawn; to blurt sth out, to blab out, to invent
- yumurtlamak
- blunder out
- yumurtlamak
- to lay eggs, lay
- yumurtlamak
- deposit
- yumurtlamak
- spawn
- yumurtlamak
- lay eggs
- yumurtlamak
- to come out with (a remark)
- yumurtlamak
- to lay (eggs)
- yumurtlamak
- blurt out
- yumurtlamak
- to ovulate
- yumurtlamak
- blurt
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yumurtlama in Turkish Turkish dictionary
- Yumurtlamak işi
- ovulasyon
- yumurtlama mevsimi
- Bazı hayvanların yumurtlamaya yatma veya yumurtlama zamanı, mevsimi
- yumurtlamak
- Uydurup söylemek veya söylenmemesi gereken şeyi açığa vurmak: "Al şu tebeşiri eline oğlum, yaz bakalım diye işe karışacak olsa, hoca ile talebe orada ortaklaşa Einstein'ınkilere taş çıkartan çok daha acayip formüller yumurtlayacaklar."- H. Taner
- yumurtlamak
- Tavuk, kuş vb.yumurta yapmak
- yumurtlamak
- Tavuk, kuş vb. yumurta yapmak
- yumurtlamak
- Uydurup söylemek veya söylenmemesi gereken şeyi açığa vurmak
Related Terms
yumurtlama
Hyphenation
yu·murt·la·maPronunciation
Resimler
History
Favorites