Turkish - English
Definition of yular in Turkish English dictionary
- {i} halter
- bridle, halter
- headstall
- halter (for a horse or other equine)
- headgear
- bridle
- rein
- yular takmak
- halter
- yular takmak
- to bridle
- yu
- {f} smoothing
Related Terms
English - English
Definition of yular in English English dictionary
- yu
- An ancient Chinese wine-bucket, often having a decorative cover
- YU
- university in New York City that was founded in 1886 under Jewish auspices
- yu
- Yugoslavia (in Internet addresses). An Yu Da Yu Ta Yu Guan Yu Han Yu K'ang Yu wei cha no yu Xiang Yu
- yu
- Jade
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yular in Turkish Turkish dictionary
- Bir yere bağlamak veya çekerek götürmek için hayvanın başlığına veya tasmasına bağlanan ip
- Tasma ipi
- Eşşeği çekmek için başına bağlanan ip
- Bir yere bağlamak veya çekerek götürmek için hayvanın başlığına veya tasmasına bağlanan ip: "Papaz beygirin yularını çekti."- Ö. Seyfettin
- ganterma
- cebir
- (Osmanlı Dönemi) SEMA'MA'
- fesar
- voj
- yu
- Eski Yugoslavya'nın Uluslararası para birimi
- yu
- Eskide kalmış olan Yugoslavya'nın plaka imi
Related Terms
yular
Hyphenation
yu·larPronunciation
Resimler
History
Favorites