yetimhane

listen to the pronunciation of yetimhane
Turkish - English
{i} orphanage

Tom had a hard time raising enough money build the orphanage he'd promised to build. - Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.

I was raised in an orphanage in Boston. - Boston'da bir yetimhanede yetiştirildim.

foundling hospital
orphans' home
orphanages

Tom's church builds orphanages in rural Mexico. - Tom'un kilisesi Meksika kırsalında yetimhaneler inşa ediyor.

creche
Turkish - Turkish
Yetim çocukların barındırıldığı, bakıldığı yer
Yetim çocukların barındırıldığı, bakıldığı yer: "Yetimhanede başkumandandan bir telgraf buldum."- H. E. Adıvar
darülfünun
yetimhane
Favorites