Turkish - English
Definition of yemleme in Turkish English dictionary
- feeding
- baiting (a hook or trap); putting bait down in (a place)
- priming (a gun)
- priming, primer (for a gun)
- bait
- empty promise
- feeding (an animal) (with dry feed)
- making (someone) an empty promise
- priming
- yemlemek
- {f} lure
- yemlemek
- {f} bait
- yemlemek
- feed
- yemlemek
- hold out a carrot to somebody
- bireysel yemleme
- (Tarım) hand feeding
- elden yemleme
- hand feeding
- yemlemek
- to bait (a hook or trap); to put bait down in (a place)
- yemlemek
- to feed (an animal) (with dry feed)
- yemlemek
- to make (someone) an empty promise
- yemlemek
- fodder
- yemlemek
- to feed; to bait
- yemlemek
- hold out a carrot to smb
- yemlemek
- to prime (a gun)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yemleme in Turkish Turkish dictionary
- Tuzağa veya oltaya takılan yem
- Bir kimseyi elde edecek, kandıracak biçimde davranma
- Ağızotu
- Yemlemek işi
- yemlemek
- Toplara ağızotu koymak
- yemlemek
- Hayvana yem vermek, beslemek
- yemlemek
- Bir kimseyi elde edecek, kandıracak biçimde davranmak
- yemlemek
- Bir kimseyi elde edecek, kandıracak biçimde davranmak: "Harcadığım zamana ve çabaya karşılık elime tek kuruş geçmediği gibi, Kâmil Beyi yemleyebilmek için bir yığın da masrafa girmiştim."- S. Dölek
- yemlemek
- Yem takmak: "Paraketelerimizi yemledik, çekidüzen verdik..."- Halikarnas Balıkçısı
- yemlemek
- Yem takmak