yedmek

listen to the pronunciation of yedmek
Turkish - English
to eat
to tow
prov
to lead (an animal)
Turkish - Turkish
(mecaz) Yanında, beraberinde götürmek: "Burhan'ın kolu Ayşe'ye düşmesin diye sımsıkı sarılmış, yalnız bir arkadaş ve kardeş gibi değil, aynı zamanda bir sevgili rikkatiyle onu yediyordu."- H. E. Adıvar
Çekerek peşinden götürmek, yedeğinde götürmek
Yanında, beraberinde götürmek
yedme
Yedmek işi
yedmek
Favorites