yazıhane

listen to the pronunciation of yazıhane
Turkish - English
office, bureau; desk, writing table
bureau
office (place of business usually consisting of one room)
writing table
office

Tom came to my office to ask me for money. - Tom benden para istemek için yazıhaneme geldi.

The boss strolled around the balcony above the office, observing the workers. - Patron, yazıhanenin üzerindeki balkonda işçileri gözleyerek gezindi.

escritoire
desk
Turkish - Turkish
Yazı ve danışma işlerinin yürütüldüğü iş yeri, büro
Yazı ve danışma işlerinin yürütüldüğü iş yeri, büro: "Yazıhaneye girdi, kâtiple camekânlı bölmede konuşuyor."- R. H. Karay
Yazı masası
Yazı masası: "Ufak bir odaydı burası, köhne iki maroken koltuk, birkaç tahta iskemle, iki ucuz yazıhane ile döşenmişti."- A. İlhan
(Osmanlı Dönemi) DAİRE
yazıhane
Favorites