Turkish - English
Definition of yatık in Turkish English dictionary
- low-lying
- leaning to one side, sloping, oblique
- decumbent
- aslope
- loose, wanton, sexually promiscuous
- leaning
- tilting
- (something) which is lying prone or flat: yatık yaka turndown collar
- (something) which has deteriorated with disuse
- cockeyed
- oblique
- leaning to one side
- horizontal
- flat
- oblate
- yatık yazı
- italic text
- yatık açı
- oblique angle
- yatık koni
- oblique cone
- yatık koordinatlar
- oblique coordinates
- yatık kıvrım
- recumbent fold
- yatık motor
- horizontal engine
- yatık çizgi
- solidus
- yatık üçgen
- oblique triangle
- direkleri arkaya doğru yatık
- rakish
- geriye yatık
- backswept
- sola yatık
- (yazı) backhanded
- sola yatık el yazısı
- backhand
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yatık in Turkish Turkish dictionary
- Küçük tahta fıçı
- Çevrilmiş, devrik
- Zamanla dayanıklılığını yitirmiş
- YATIK
- (Hukuk) (Orman hukukunda)her ne suretle olursa olsun, kökünden ayrılarak kökü ile bağlantısı kalmayan ağaç
- YATIK
- Zamanla dayanıklılığını yitirmiş. Çevrilmiş, devrik
- YATIK
- Yayvan su kabı
- YATIK
- Dik olmayan, eğik, yatırılmış bir durumda olan
- yatık doğru
- Yatık biçimde çizilen doğru
- yatık yazı
- Yazı yönüne doğru eğik olan yazı
- yatık çit
- Kışı çok soğuk geçen ve çok kar yağan bölgelerde, tellerin kopmasını önlemek üzere, kullanılmadığı zaman çit kazıklarından çıkartılarak yere yayılan ve gerektiği zaman yine çit kazıklarına takılan tel çit