Turkish - English
Definition of yapışkan in Turkish English dictionary
- adhesive
Scotch brand is a type of adhesive tape.
-Scotch brand yapışkan bir bant tipidir.
Scotch brand is a type of adhesive tape.
-Scotch brand yapışkan bir bant türüdür.
- {s} sticky
The tires are very sticky.
-Lastikler çok yapışkan.
This tape isn't sticky.
-Bu bant yapışkan değil
- tenacious
- viscous
- cohesive
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sıracagiller,aslanağzıgiller) yellow bartsia, parentucellia
- adherent
- viscid
- like a limpet
- gluey
- glutinous
- clinging
- greasy
- clingy
- ropy
- sticky, adhesive, viscid; viscous
- agglutinate
- sticky, adhesive, viscid, gluey, glutinous, tacky; clinging, pertinacious, importunate
- sticking
- clamant
- boring or importunate (person) who latches onto someone like a leech, clinging, clingy
- clammy
- gummy
Children like gummy bears.
-Çocuklar yumuşak ve yapışkan ayıları severler.
- mucilaginous
- glue
- gooey
- gluon
- viscidness
- colloid
- cloggy
- adherente
- stickier
- sizy
- slimy
Tom is covered in slimy goo.
-Tom sümüklü yapışkan maddeyle kaplı.
- smear
- (Anatomi) collagen
- clinsiy
- {s} coherent
- bituminous
- {s} tacky
- yapışkan balığı
- (Tabiat Doğa) (balık, Fam: Echeneididae) [syn.: yapışkan balığı, engel balığı] common remora
- yapışkan bant
- adhesive tape
- yapışkan bomba
- sticky charge
- yapışkan etiket
- adhesive label
- yapışkan filtre
- viscous filter
- yapışkan kızılağaç
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: gürgengiller,betuliye) black alder
- yapışkan madde
- gunk
- yapışkan madde
- gluten
- yapışkan madde
- goo
Tom is covered in slimy goo.
-Tom sümüklü yapışkan maddeyle kaplı.
- yapışkan olmayan
- inadhesive
- yapışkan satıcı
- tout
- yapışkan tip
- old man of the sea
- yapışkan ve tatlı
- gooey
- yapışkan vernik
- adhesive varnish
- yapışkan yakı
- sticking plaster
- içeceğin yapışkan oluşumu
- rope
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yapışkan in Turkish Turkish dictionary
- Yapışma özelliği olan: "Tütün yaprakları sıcakta yapışkan bir su salar."- N. Cumalı
- Yapıştırıcı
- Gitmek bilmeyen
- Gitmek bilmeyen: "Aynı arabaya binecek kadar pişkin ve yapışkan bir gölge."- Ç. Altan
- Yapışma özelliği olan
- lüzuci
- (Osmanlı Dönemi) LÜZUCÎ
- (Osmanlı Dönemi) MASİK
- yapışkan otu
- Isırgangillerden, duvarlar üzerinde gelişen, yaprakları yapışkan bir bitki (Parietria)
Related Terms
yapışkan
Hyphenation
ya·pış·kanPronunciation
Resimler
History
Favorites