yaklaşmamak

listen to the pronunciation of yaklaşmamak
Turkish - English
keep away
keep off
keep out
keep out of
keep away from
hold aloof
yanına bile yaklaşmamak
not to touch with a bargepole
yaklaş
(Bilgisayar) zoom in
yaklaş
(Bilgisayar) zoom
yaklaş
{f} near

The dictionary gathers nearly half a million words. - Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.

He's offended at the slightest thing, he takes exception to nearly everything we say to him. - O en ufak bir şeye darılıyor, ona söylediğimiz yaklaşık her şeye itiraz ediyor.

yaklaş
{f} approach

According to the weather forecast, the typhoon is approaching Okinawa. - Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.

He approached and fell on his knees. - O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.

yaklaş
{f} approximate

The story approximates to historical truth. - Hikaye tarihsel gerçeğe çok yaklaştı.

A person's heart is approximately the same size as their fist. - Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.

yaklaş
come near

Don't let anyone come near the fire. - Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.

He does not let the opponent come near him. - O, rakibin ona yaklaşmasına izin vermez.

yaklaş
{f} nearing

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

We're slowly nearing the end. - Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.

yaklaşmamak
Favorites