yıka

listen to the pronunciation of yıka
Turkish - English
{f} washing

Washing the car took longer than we expected. - Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.

Tom doesn't like washing dishes. - Tom bulaşık yıkamayı sevmez.

lave
{f} washed

She washed her dirty hands before the meal. - O, yemekten önce kirli ellerini yıkadı.

Everybody washed in the kitchen. - Herkes mutfakta yıkandı.

{f} wash

Can you help me wash these dishes? - Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?

While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants. - Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.

yık
{f} ruin

He led me to financial ruin. - O beni mali yıkıma götürdü.

Those people ruin their government, but they don't know how to build it again. - O insanlar hükümetlerini yıktılar ama onu tekrar nasıl inşa edeceklerini bilmiyorlar.

yık
subvert
yık
knock down

They're going to knock down that monument. - Onlar o anıtı yıkacaklar.

yık
{f} overthrown
yık
demolish

A few old buildings need to be demolished. - Birkaç eski binanın yıkılması gerekiyor.

The shopping center will be demolished. - Alıveriş merkezi yıkılacak.

yık
{f} ruining
yık
{f} ruined

Tom ruined his favorite shirt by washing it in water that was too hot. - Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.

yık
overthrew
yık
{f} overthrow
yık
vandalize

Tom found his house vandalized. - Tom evini yakılmış yıkılmış buldu.

yık
{f} ruins
yık
unbuilt
yık
unbuild
yık
demolished

This building will be demolished next month. - Bu bina önümüzdeki ay yıkılacak.

All the buildings on this block will be demolished. - Bu bloktaki tüm binalar yıkılacak.

yıka
Favorites