Turkish - English
Definition of yüzeysellik in Turkish English dictionary
- superficiality
- superficiality, superficialness
- shallowness
- glibness
- yüzeysel
- superficial
His essay gave only a superficial analysis of the problem, so it was a real surprise to him when he got the highest grade in the class.
-Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu.
A perfect knowledge of a few writers and a few subjects is more valuable than a superficial one of a great many.
-Birkaç yazar ve birkaç konuyla ilgili mükemmel bir bilgi birçoklarıyla ilgili yüzeysel olan birinden çok daha değerlidir.
- yüzeysel
- shallow
The curriculum of this school is wide and shallow.
-Bu okulun müfredatı geniş ve yüzeysel.
You're just so superficial and shallow.
-Sen sadece çok yüzeysel ve sığsın.
- yüzeysel
- {s} cosmetic
- yüzeysel
- slight
- yüzeysel
- {s} surface
- yüzeysel
- sketchy
- yüzeysel
- skin deep
Beauty is but skin deep.
-Güzellik sadece yüzeyseldir.
- yüzeysel
- facile
- yüzeysel
- tangential
- yüzeysel
- skin-deep
- yüzeysel
- tangentially
- yüzeysel
- broad
- yüzeysel
- surface runoff
- yüzeysel
- superficial; shallow; cursory
- yüzeysel
- surface, superficial, skin-deep
- yüzeysel
- surface, superficial, pertaining to a surface
- yüzeysel
- touchandgo
- yüzeysel
- {s} external
- yüzeysel
- skindeep
- yüzeysel
- smattering
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yüzeysellik in Turkish Turkish dictionary
- yüzeysel
- Yüzey ile ilgili, sathi
- yüzeysel
- Derine inmeyen, gelişigüzel, ayrıntılı olmayan, sathi
Related Terms
yüzeysellik
Hyphenation
yü·zey·sel·likResimler
History
Favorites