O, ülke dışında olduğu için sık sık Skype kullandı.
 - Because she was out of the country, she used Skype frequently.
Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
 - He has unsightly hairs growing out of his ears.
Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor
 - Your opinion seems to be out of date.
Sizi oradan çıkaracağız.
 - We're going to get you out of there.
Ben buranın dışına çıkmayı deniyorum.
 - I'm trying to get out of here.
Tom benim dengim değil.
 - Tom is out of my league.
Tom onu bir adalet duygusundan yoksun olarak yaptı.
 - Tom did it out of a sense of justice.
Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.
 - His wife has started to work out of necessity.
Yüzmede iyi olmadığımdan dolayı, boyumu aşan yerlerde yüzmekten kaçınırım.
 - As I'm not good at swimming, I avoid swimming out of my depth.
Yataktan çıkmadan önce günün geriye kalanında ne yapacağım hakkında düşünerek biraz zaman harcarım.
 - Before I get out of bed, I spend a little time thinking about what I'll be doing the rest of the day.
Şimdi birkaç aydır yeni gelişmeler hakkında bilgim yok.
 - I've been out of touch with things for several months now.
O, evin dışına giderken görüldü.
 - He was seen going out of the house.
Enflasyon kontrolün dışına çıkıyor.
 - Inflation is getting out of control.
Tavan arasından dışarı çıkma.
 - Don't come out of the attic.
I give money to charity out of pity.