wholly, adequately

listen to the pronunciation of wholly, adequately
English - Turkish

Definition of wholly, adequately in English Turkish dictionary

perfectly
mükemmel bir şekilde

Kase mükemmel bir şekilde yuvarlaktı. - The bowl was perfectly round.

Tom Fransızcayı mükemmel bir şekilde konuşur. - Tom speaks French perfectly.

perfectly
mükemmel olarak

Ben onu mükemmel olarak anlayabiliyorum. - I can understand him perfectly.

Bana verdiğin gömlek bana mükemmel olarak uydu. - The shirt you gave me fit perfectly.

perfectly
tamamen

Pozisyonunuzu tamamen anlayabiliyorum. - I can understand your position perfectly.

Tom tamamen iyi bir şekilde anlayabiliyor. - Tom can understand perfectly well.

perfectly
tam olarak

Dün geceyi tam olarak hatırlıyorum. - I remember last night perfectly.

Bu elbise bana tam olarak uyuyor. - This dress fits me perfectly.

perfectly
tıkır tıkır
perfectly
mükemmelen, kusursuz bir biçimde
perfectly
kusursuzca

Tom kusursuzca sakin durdu. - Tom stood perfectly still.

Kusursuzca net bir şey yapayım. - Let me make something perfectly clear.

English - English
perfectly

Their performance was perfectly fine.