while, throughout

listen to the pronunciation of while, throughout
English - Turkish

Definition of while, throughout in English Turkish dictionary

during
{e} boyunca

Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı. - During his seven years in Japan, he studied Japanese in earnest.

Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı. - Roger worked at any job he could find during the day.

during
süresince

Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi. - When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.

Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum. - I'd like to go to Takayama during festival time.

during
sırasında

O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil. - She is never online, even during her vacation.

Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler. - The pupils listened eagerly during his speech.

during
{e} esnasında

Birçok köylü kuraklık esnasında öldü. - Many peasants died during the drought.

Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar. - Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.

during
{e} boyunca, süresince, esnasında, zarfında, -de
during
müddetince
during
sürece
during
{e} iken
during
süresinde
during
müddetçe
during
during esnasında
during
de
during
edat esnasında
English - English
{e} during
while, throughout
Favorites