Bazen olduğu gibidir. Üzerinde pozitif ve sevgi ile düşün ! Ağlamak yerine gülümsersin.
- Manchmal ist es eben, wie es ist. Denke positiv und in Liebe darüber. Dann lächelst du anstatt zu weinen.
Haberi duyunca ağlamak istedim.
- Als ich die Nachricht hörte, wollte ich weinen.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby ceased crying.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby stopped crying.
Aniden bir feryat duydum.
- All at once, I heard a cry.
Çığlık beni uykumdan uyandırdı.
- The cry roused me from my sleep.
Adam büyük bir çığlık attı.
- The man gave a big cry.
Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.
- The girl did nothing but cry.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby ceased crying.
Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
- I felt an impulse to cry out loud.
Yardım için yüksek sesle bağırdı.
- He gave a loud cry for help.
Seeing me, the baby began to cry.
- Als es mich sah, begann das Baby zu weinen.
Babies cry when they are hungry.
- Babys weinen, wenn sie Hunger haben.